Estonya Parlamentosu (Riigikogu), 26 Mart 2025 tarihinde aldığı kararla, Avrupa Birliği dışındaki ülke vatandaşlarının yerel seçimlerde oy kullanma hakkını kaldıran anayasa değişikliğini kabul etti. Karar, 93 “evet”, 7 “hayır” ve 1 çekimser oyla parlamentodan geçti. Anayasa değişikliği için gereken üçte iki çoğunluk (en az 68 oy) böylece rahatlıkla sağlandı.
Kararın İçeriği
Yeni düzenlemeye göre:
AB dışı ülke vatandaşları, 19 Ekim 2025’teki yerel seçimlerden itibaren oy kullanamayacak.
“Gri pasaport” olarak bilinen vatansız kişiler, yalnızca bu seçimde son kez oy kullanabilecek. 2029’dan itibaren onların da oy hakkı sona erecek.
Hükümet bu kararı, vatandaşlığa geçişi teşvik eden ve iç barışı koruyan bir önlem olarak savunurken; eleştirmenler, uzun süredir Estonya’da yaşayan ve vergi veren yabancıların temsil hakkından yoksun bırakılmasının, entegrasyonu zayıflatacağı görüşünde.
Temel Gerekçe: Güvenlik Riski
Kararın arkasındaki ana gerekçe, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaş ve buna bağlı artan hibrit tehditler. Estonya İç Güvenlik Servisi’nin (KAPO) 2024–2025 raporuna göre:
Rusya, “sabotaj, kundaklama ve propaganda operasyonları” gibi yöntemlerle Estonya’nın iç güvenliğine yönelik birincil tehdit olarak değerlendiriliyor.
Özellikle Narva ve Ida-Viru gibi sınır bölgelerinde yoğun Rus seçmen varlığı, potansiyel bir güvenlik riski olarak gösteriliyor.
Demografik Tablo
1 Ocak 2025 itibarıyla Estonya’nın 1,37 milyonluk nüfusunun yaklaşık %18’i yabancı kökenli. Bu dağılım şöyle:
%6 (≈ 82.000) Rusya vatandaşları
%5 Ukrayna vatandaşları
%4 (≈ 60.000) vatansız kişiler (gri pasaportlular)
Eurostat verilerine göre ülkede toplam 244.422 yabancı doğumlu kişi yaşıyor.
Bu bilgiler ışığında, anayasa değişikliği özellikle Rusya ve Belarus vatandaşlarının seçim sürecindeki etkisini sınırlama amacıyla gündeme geldi. Ancak, uygulama kapsamı genişletilerek tüm AB dışı ülke vatandaşlarını kapsayacak şekilde düzenlendi.
Estonya Parlamentosunun oy hakkı kararının arkasındaki “asıl” gerekçeler
Gerekçe
Nasıl Gündeme Geldi?
Belgelere Yansıması
1 — Ulusal güvenlik: Rusya & Belarus kaynaklı risk
Ukrayna savaşı uzadıkça KAPO’nun (Estonya İç Güvenlik Servisi) yıllık raporları, Rus istihbaratının “arson, sabotaj ve vandalizm” dâhil hibrit operasyonlarını ayrıntılandırdı. Parlamento komisyon oturumlarında bu rapor doğrudan atıf kaynağı oldu.
KAPO 2024-25 Raporu: “Estonya’nın iç güvenliğine yönelik başlıca tehdit, hâlen Rusya’dır… 2024 boyunca GRU güdümlü saldırılar Avrupa genelinde artış gösterdi.” kapo.ee
2 — “Vatandaşlık temelli demokrasi” ilkesi
Koalisyon partileri, AB vatandaşlarının oy hakkının zaten AB Antlaşmalarından doğduğunu; üçüncü ülke sakinlerininse vatandaşlığa geçmelerinin daha doğru olacağını savundu.
Riigikogu basın bildirisi (26 Mart 2025): değişikliğin amacının “yerel seçimlere katılımı vatandaşlığa bağlamak” olduğu vurgulandı. Riigikogu
3 — Değişen toplumsal beklenti
2022’den bu yana yapılan kamuoyu yoklamalarında (Norstat, Ühiskonnauuringute Instituut) çoğunluk özellikle Rus pasaportu sahiplerinin oy hakkına karşı çıktı. Bu trend, yasa teklifinin siyasi meşruiyetini artırdı.
Le Monde analizinde 26 Mart oylamasının “Moskova’dan gelebilecek etki korkuları ve kamuoyundaki sertleşme” nedeniyle neredeyse oy birliğiyle geçtiği vurgulandı. Le Monde.fr
Meclis süreci adım adım
20 Kasım 2024 – Tasarı birinci okumayı geçti, “güvenlik” gerekçesi komisyon raporuna eklendi. Riigikogu
26 Mart 2025 – İkinci ve üçüncü okumalar birleştirilerek acil prosedür ile kabul: 93 evet / 7 hayır / 1 çekimser. Riigikogu
9 Nisan 2025 – Cumhurbaşkanı Alar Karis yasayı imzaladı; ancak “etki analizi eksik kaldı” uyarısını içeren yazılı beyan ekledi. Cumhurbaşkanlığı
Hükümetin temel argüman dizisi
“Seçim kritik altyapıdır.” Belediyeler enerji, liman ve kriz yönetimi kararları alıyor; bu alanlarda “düşmanca devletlerin nüfuzu” risk oluşturabilir.
“Rus pasaportlu seçmende yoğunlaşma.” Narva-İda-Viru bölgesinde seçmenlerin yaklaşık yarısı Rusya veya Belarus vatandaşı; “tek oy farkıyla bile hassas kararlar bloke edilebilir” görüşü öne sürüldü.
“Vatandaşlığa geçiş için altı yıl.” 2025 sonbaharındaki seçim “geçiş” sayıldı; 2029’dan sonra vatansız (gri pasaport) kişiler de oy hakkını kaybedecek, böylece vatandaşlığa geçmeye teşvik edilecek.
Eleştirilere kısa bakış
Orantısızlık – Kısıtlama, ikamet süresi ya da bireysel güvenlik filtresi olmaksızın tüm üçüncü ülke pasaportluları kapsıyor.
Entegrasyona darbe – 80 bin uzun süreli vergi mükellefi karar alma mekanizmasından dışlanacak.
Meşru beklentinin bozulması – 1993’ten beri oy kullanan yabancılar için “kazanılmış hak” geri alınıyor.
Riigikogu’nun değişikliği, Rusya’nın devam eden saldırganlığı ve hibrit tehdit korkusunu “seçmen tabanını daraltma” yoluyla bertaraf etmeye odaklanan bir güvenlik hamlesi. Hükümet, bunun aynı zamanda vatandaşlığa geçişi hızlandıracak bir teşvik olduğunu savunuyor. Karar, kamuoyunda kayda değer destek bulsa da, orantısızlık ve entegrasyon riski başlıklarında hem yerel hukukçuların hem de uluslararası gözlemcilerin yakın takibine girmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Alar Karis’in açıklamasının tam Türkçe çevirisi
“Riigikogu üyelerinin, Anayasa’yı değiştirerek çok ciddi sonuçları olan bir karar aldıklarının farkında olduklarından eminim. Olası geniş kapsamlı sonuçların bir bütün olarak analiz edilmesi ve enine boyuna düşünülmesi gerektiğini defalarca vurguladım; zira Anayasa, gelecekte de hem burada hem başka yerlerde barışın teminatı olmalıdır. Ayrıca, kuralların öngördüğü şekilde Riigikogu’nun Anayasa’yı değiştirme yetkisine sahip olduğunu da hatırlattım. Bu adım artık atıldığına ve Riigikogu üyeleri sorumluluklarının bilincinde olduklarına göre, muhtemelen Estonya toplumunun birliğini gelecekte nasıl koruyacaklarını da düşünmüşlerdir.
Yerel seçimlerde yalnızca Estonya ve Avrupa Birliği vatandaşlarının oy kullanabilmesi kuşkusuz meşrudur. Aynı derecede önemli olan, oy hakkını kaybeden kişilerin devletin onları toplumsal yaşamdan dışlamak istediğini ya da her birini güvenlik tehdidi olarak gördüğünü hissetmemeleridir. Bunu yalnızca sözle başarmak mümkün değildir. Uzun süredir burada yaşayan ve Estonya’ya sadık olan kişilere—başka ülkeler onların vatandaşlıklarını özgürce seçmelerini engellese bile—Estonya vatandaşlığına giden yolun açık kalmasını ancak Riigikogu garanti edebilir.
Yurtiçinde barışı savunmak yalnızca bir slogan olmamalıdır. Bugün, doğru gibi görünen kararların toplumun tamamını nasıl etkilediğiyle ilgilenmemenin sorumsuzluk olduğu bir noktadayız.”
Estonya’nın Yabancı Seçmen Kararı Hukuk Testinde: Uzmanlardan Anayasa Değişikliğine Eleştiriler
Estonya’nın 26 Mart 2025’te kabul ettiği anayasa değişikliği, Avrupa Birliği dışı ülkelerin vatandaşlarının ve 2029’dan itibaren vatansız kişilerin yerel seçimlerde oy kullanma hakkını ortadan kaldırıyor. Hükümet bu adımı “ulusal güvenlik” ve “vatandaşlığa geçişi teşvik” gerekçeleriyle savunurken, hukukçular karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Estonya Anayasa Mahkemesi (Riigikohus) nezdinde başvurulabilecek çok sayıda eleştiri başlığı sıralıyor.
İşte uzmanların dikkat çektiği başlıca hukuki ve doktrinel sorunlar:
1. Geriye Gidiş (Régression) – Kazanılmış Hakkın Gaspı
Hukuki Dayanak: AİHM – Sejdić-Finci / Bosna (2009); ABAD – Eman & Sevinger (2006); Venedik Komisyonu Kod İlkesi §13
Eleştiri: Anayasa değişikliğiyle, 1993’ten bu yana yerel seçimlerde oy kullanan yaklaşık 80.000 AB-dışı ikametçinin kazanılmış hakkı geri alınıyor. Hukukta, daha önce tanınmış bir hakkın kaldırılması, hiç verilmemesine kıyasla çok daha sıkı bir denetim gerektirir. Milliyete dayalı toplu iptal kararı, “orantısız” olarak değerlendirilebilir.
2. Ayrımcılık Yasağı – Milliyete Dayalı Toplu Yasaklama
Hukuki Dayanak: AİHS m.14 + Ek Protokol 1/3; AB Temel Haklar Şartı m.21
Eleştiri: Değişiklik milliyet temelli genel bir yasak getiriyor. Devlet “güvenlik” gerekçesine dayansa da, bu yasak Kanada, Japonya veya Tayland gibi ülke vatandaşlarını da kapsıyor. Bireysel risk analizi yapılmadan, yalnızca pasaport temelli dışlama, Avrupa İnsan Hakları içtihadında ayrımcılık sayılabilir.
3. Orantısızlık – Daha Hafif Önlemler Neden Tartışılmadı?
Hukuki Dayanak: AİHM – Py / Fransa (2005)
Eleştiri: Estonya, herhangi bir ikamet süresi ya da bireysel güvenlik filtresi olmaksızın mutlak bir yasak getiriyor. Oysa AİHM, Fransa’da 10 yıl ikamet şartını bile makul bulmuştu. Estonya, daha hafif tedbirleri (örneğin, belirli süre ikamet, istisna prosedürleri, güvenlik taraması) tartışmadan en ağır önlemi tercih etti.
4. Avrupa Mutabakatına Aykırılık – Estonya Tersine Giden İlk Ülke
Eleştiri: 20’den fazla Avrupa Konseyi ülkesi uzun süreli oturuma dayalı olarak yabancıların yerel seçimlerde oy kullanmasına izin veriyor. 9 ülke bu hakkı anayasal güvenceye aldı. Estonya, bu konuda geriye doğru adım atan tek ülke. AİHM, azınlık eğilimindeki devletlere genellikle daha dar bir takdir yetkisi tanır.
Hukuki Dayanak: ICCPR m.25; BM İnsan Hakları Komitesi Genel Yorum 25
Eleştiri: Yerel meclislerin aldığı kararlar –emlak vergisi, altyapı, su-kanalizasyon tarifeleri gibi– doğrudan ikametçileri etkiliyor. Vergi ödeyen, yerel hizmetleri kullanan kişilerin oy hakkı olmaması, temsil ilkesi ile çelişiyor.
6. Vatansızların Durumu – En Savunmasız Grup da Dışarıda
Eleştiri: Reformun ikinci aşaması, şu an için seçmen statüsünü koruyan vatansız (gri pasaportlu) kişileri 2029’da sandıktan çıkaracak. Bu grup, başka bir devletten koruma talep edemediği için en savunmasız nüfus olarak kabul edilir. Bu durum, “kalıcı siyasal öksüzlük” yaratabilir.
7. Usulî Eksiklik – Etki Analizi ve Kamu İstişaresi Yok
Hukuki Dayanak: Venedik Komisyonu Kod İlkesi §49; AİHM – Ždanoka / Letonya (2006)
Eleştiri: Anayasa değişikliği aceleyle, kamuoyu istişaresi ve etki analizi yapılmadan geçirildi. Cumhurbaşkanı Alar Karis bile yasayı imzalarken bu eksikliği açıkça belirtti. Avrupa standartlarına göre, seçim yasalarında yapılan değişiklikler makul sürede, şeffaf ve katılımcı bir şekilde yapılmalı.
Estonya’da kabul edilen bu anayasa değişikliği, ulusal parlamentonun meşru yetkisiyle hayata geçirilmiş olsa da, içerdiği orantısızlık, kazanılmış hakların geriye alınması, milliyete dayalı ayrımcılık ve usul eksikliği gibi çok sayıda problem nedeniyle iç hukukta ve uluslararası yargı organlarında hukuki denetime açık bir düzenleme olarak görülüyor.
Bu süreçte, özellikle Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde bireysel başvuruların açılması bekleniyor. Ayrıca Estonya’nın bu kararı, entegrasyon politikaları, vatandaşlık süreçleri ve siyasi katılım hakkı konularında Avrupa genelinde tartışmaları da yeniden alevlendirebilir.